Vallorbe Kamp Yönetiminin İhmalinden Kaynaklı Otizmli Çocuğun Durumu Kritikleşiyor: Aile Acil Yardım Talep Ediyor
Vallorbe Sığınmacı Kampı'nda yaşanan acil bir durum, yetkililerin ihmalinden kaynaklı daha da kötüleşiyor. Yılmaz ailesinin çocuğu Tarık Yılmaz'ın atipik otizm tanısı konulmuş (Türkiye’deki doktorlar tarafından hazırlanmış raporlar mevcut) olmasına rağmen, kamp koşullarında yaşadığı psikolojik sıkıntılar ve çevresel stres nedeniyle durumu hızla kötüleşiyor. Aile, çocuklarının sağlığı ve refahı için defalarca psikolog randevusu talep etti ancak talepleri dikkate alınmadı.
Çocuk doktorunun kamp koşullarının Tarık için uygun olmadığına dair raporun bir psikolog tarafından yazılması ve çocuğun acilen bir psikolog tarafından görülmesi gerektiğine dair görüşleri kamp yönetimine iletilmesine rağmen, talepler kayıtsızlıkla karşılanıyor.
PangeaKolektif’ten Kamp Yönetimine Atılan Maille Çocuk Hakkı İhaline Son Verin Çağrısı Yapıldı
PangeaKolektif olarak bizimle iletişime geçen Yılmaz ailesinin aktardığı bilgiler ve belgeler doğrultusunda 21 Şubat 2024 tarihinde kamp yönetimine bir mail atılmış, ailenin kaygıları ve talepleri iletilmiş, çocuk hakkı ihlaline dönüşen bu uygulamaya ve kayıtsızlığa son verilmesi çağrısında bulunulmuştur. Mailde;
“(...)ihmal ve kayıtsızlık durumu, çocuğun haklarını ihlal etmekte ve sağlık ve refahını tehlikeye atmaktadır. Vallorbe sığınmacı kampı yönetimi olarak, çocuklarımızın haklarını koruma ve onların sağlıklı bir şekilde gelişimini sağlama konusundaki sorumluluğunuzun farkında olduğumuzu bilmelisiniz.
Bu nedenle, aşağıdaki taleplerimizi dikkate almanızı ve derhal harekete geçmenizi rica ediyoruz:
Tarık Yılmaz'a acil olarak bir psikolog randevusu ayarlanmalı ve çocuğun psikolojik durumu profesyonelce değerlendirilmelidir.
Otizm spektrumunda olan çocuklar için uygun koşulların sağlanması için gerekli önlemler alınmalıdır.
Kamp yönetiminin, çocuğun sağlığı ve refahıyla ilgili taleplere daha duyarlı ve etkili bir şekilde yanıt vermesi için gereken adımlar atılmalıdır.’’ şeklinde talepler kamp yönetimine iletilmiştir.
Yazılan maile 22 Şubat tarihinden kamp yönetimin tarafından gelen cevap;“endişelenmeyin SEM gerekeni yapıyor” şeklinde olmuştur ancak aradan geçen 10 günden fazla süreye rağmen hiçbir adım atılmamıştır. Bu süre zarfında Tarık Yılmaz psikolog ile görüştürülmemiş ve durumu giderek kötüleşmiştir.
Aile Seslerini Kamuoyuna Duyurmak İstiyor ve Acil Yardım Talep Ediyor!
Özellikle, otizmli olması nedeniyle diğer çocuklardan farklı bir eğitim ihtiyacı olan Tarık için çözüm, sınıftan çıkarılması ve eğitim olanaklarından yoksun bırakılması olmuştur. Aile, seslerini kamuoyuna duyurmak için çocuklarının kamp ortamında gerginleştiğine dair video ve fotoğraflar paylaşmaya hazır olduğunu belirtti.
Kamp yönetimi çocuğun sağlığı ve refahıyla ilgili taleplere duyarsız kaldığı ve gereken adımları atmadığı görülmektedir. Ailenin ısrarlı başvurularının dikkate alınmaması ailede travma yaratmakta, çaresizliğe ve derin üzüntüye sürüklemektedir. Aile, çocuklarının en uygun koşullara kavuşturulması ve gerekli uzman desteğinin sağlanması için acil yardım talep etmektedir.
Bu durum karşısında, çocuk hakları savunucuları, pedagoglar, psikologlar, otizmli çocuklarla ilgili kuruluşlar, insan hakları savunucuları ve duyarlı kamuoyunun desteği talep edilmektedir. İsviçre Göç Dairesi (SEM) dahil tüm ilgili kurumların gereken girişimleri yaparak çocukların sağlık ve refahlarını güvence altına almaları beklenmektedir.
Konuyla ilgili gelişmeleri takip edeceğiz ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz.
PangeaKolektif