İrlanda’da ırkçı şiddet yükseliyor: Avrupa sokaklarında tehlike büyüyor
Saggart’ta göçmen karşıtı şiddet patladı
İrlanda’nın başkenti Dublin’in güneybatısındaki Saggart kasabasında 21 Ekim akşamı, sığınmacıların kaldığı Citywest Oteli önünde bin kişiyi aşkın ırkçı kalabalık toplandı.
Gerekçe, 26 yaşındaki bir sığınmacının 10 yaşındaki bir kıza cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıydı. Olay henüz yargı sürecindeyken, ırkçı gruplar sosyal medya üzerinden organize olarak “İrlandalıların hayatı önemlidir” (“Irish Lives Matter”) yazılı pankartlarla sokağa çıktı.
Gösteriler kısa sürede şiddet olaylarına dönüştü. Protestocular, polise şişe ve havai fişek atarken, bir polis minibüsü ateşe verildi. Altı kişi gözaltına alındı.
İrlanda Adalet Bakanı Jim O'Callaghan, “Bir suçu silah olarak kullanarak toplumumuzu bölmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz” açıklamasında bulundu.
“Bu olay, sağ popülist manipülasyonların toplumdaki öfkeyi ırkçılığa yönlendirme biçimini açıkça gösteriyor.”
— Le Monde, 22 Ekim 2025
Önceki yıllardan tanıdık bir tablo
Kasım 2023’te Dublin’de benzer bir tablo yaşanmıştı.
Bir okul önünde üç çocuğun bıçaklandığı olay sonrası, saldırganın “yabancı uyruklu” olduğu söylentisi sosyal medyada hızla yayılarak büyük bir ırkçı ayaklanmayı tetiklemişti.
Yüzlerce kişi sokaklara dökülmüş, polis araçlarını yakmış, dükkânları yağmalamıştı.
Polis Şefi Drew Harris, bu grupları “tamamen kontrolden çıkmış, aşırı sağ ideolojisiyle hareket eden bir grup holigan” olarak tanımlamıştı.
(Kaynak: Ouest France, 24.11.2023)
Benzer şekilde 2025 Eylül ayında Londra’da Tommy Robinson öncülüğünde 100 binden fazla kişinin katıldığı devasa bir aşırı sağ yürüyüşü gerçekleşti. Göçmen karşıtı sloganlar atılan eylemde İngiltere Başbakanı Keir Starmer, “Diversity is our flag (çeşitliliğimiz bayrağımızdır)” diyerek ırkçılığa karşı vurgu yaptı.
(Kaynak: Le Monde, 14.09.2025)
Sağ Popülizmin Krizi ve Irkçı Şiddetin Normalleşmesi
Avrupa genelinde, kapitalizmin derinleşen krizlerinin ve sosyal güvencesizliklerin üzerine inşa edilen sağ popülist söylemler, ırkçılığı meşrulaştırmanın yeni biçimlerini üretiyor.
Göçmenleri, mültecileri ve azınlıkları hedef gösteren bu söylemler, sistemin krizini “öteki” üzerinden açıklayan bir nefret siyasetine dönüşüyor.
Bugün İrlanda sokaklarında yaşananlar, aslında uzun süredir tüm Avrupa’da örgütlenen ırkçı hareketlerin bir yansıması.
Kendilerini “sokakta” görünür kılmaya, şiddeti politik bir araç haline getirmeye çalışıyorlar.
“İrlanda’da aşırı sağın, toplumsal korkuları manipüle ederek göçmenleri hedef haline getirmesi, Avrupa’nın genel eğiliminin bir yansımasıdır.”
— Humanité, 22.10.2025
PangeaKolektif: Antifaşist, Anti-ırkçı Mücadele Zorunluluğu
Bizler, PangeaKolektif olarak kurulduğumuz günden bu yana bu tehlikeye dikkat çekiyoruz.
Avrupa’da sağ popülist hareketlerin yükselişi, sadece göçmenleri değil, demokrasiyi ve eşitliği de tehdit ediyor.
Bugün artık açıkça görüyoruz ki, bu hareketler sokağa çıkma, şiddete başvurma ve kitle tabanı oluşturma aşamasına geçmiş durumda.
Bu nedenle diyoruz ki:
Artık “burada mülteci oldum, hiçbir şeye karışmak istemiyorum” deme şansımız yok.
Bu sistemle, ırkçılığı ve nefreti üreten kapitalizmle ve onun sonuçları olan sağ popülist hareketlerle mücadele etmek zorundayız.
Bu mücadele, yalnızca göçmenlerin değil, yerel halkların da ortak mücadelesidir.
Antifaşist ve anti-ırkçı bir cepheyi birlikte örmek, demokrat, sosyalist, insan haklarından yana tüm güçleri bir araya getirmek tarihsel bir zorunluluktur.
“Avrupa’da bizi bekleyen bir cennet yok.
Eğer örgütlenmezsek, bizi bekleyen sadece ırkçılığın örgütlü şiddetidir.”
— PangeaKolektif
Sonuç: Tehlike Açık, Mücadele Kaçınılmaz
İrlanda’da yaşanan son olay, Avrupa’da ırkçılığın yeniden meşrulaştırılmaya çalışıldığı bir döneme girdiğimizi gösteriyor.
Göçmen karşıtı saldırılar artık münferit değil, örgütlü bir stratejinin parçası.
Bu nedenle, her sokakta, her mahallede, her ülkede antifaşist dayanışmayı büyütmek bir tercih değil, bir zorunluluktur.
PangeaKolektif