Ana içeriğe atla
Görsel
polis şiddeti ve Afd karşıtı eylemden bir fotoğraf

Almanya Seçimlerinde AfD’nin Yükselişi: PangeaKolektif'ten ortak mücadele çağrısı, umut hala var!

PangeaKolektif olarak, ırkçı partilerin yükselişine karşı ortak mücadele ve dayanışma çağrısı yapıyoruz.

23 Şubat 2025’te Almanya’da yapılan genel seçimler, muhafazakar parti CDU-CSU birinci parti olurken ırkçı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin oylarını %20,8’e çıkararak ikinci sıraya yerleşmesiyle sonuçlandı. Bu sonuç, yalnızca Almanya’da değil, tüm Avrupa’da ırkçılığın, göçmen karşıtlığının ve anti-demokratik politikaların nasıl ivme kazandığını gözler önüne serdi.

Almanya seçim sonuçları

Görsel
Almanya seçim sonuçlarında partilerin oy yüzdeleri tablosu

         Kaynak ZDF

Görsel
Almanya seçim sonuçlarında partilerin elde ettiği koltuk sayıları görseli

 

Seçim sonuçları incelendiğinde yalnızca AfD’nin yükselişi değil, aynı zamanda sol parti Linke’nin de oylarını %3.9 arttırarak %8,7’e ulaştığı görülüyor. Bu, ırkçılığa ve aşırı sağa karşı mücadelede önemli bir gelişme. Ancak bu yükseliş yeterli değil; faşizmin ve göçmen düşmanlığının karşısında daha güçlü bir mücadele şart. Bu seçimler bize bir kez daha gösterdi ki, ırkçılığın ve faşizmin yayılmasına karşı direnç hâlâ var, ancak kazanmak için örgütlenmeye devam etmeliyiz.

AfD’nin Başarısının Ardındaki Tehlikeli Söylemler

AfD’nin yükselişi, göçmenleri ve yabancıları “günah keçisi” ilan eden, ekonomik belirsizlikler ve güvenlik kaygılarını manipüle eden politikalar üzerine inşa edildi. Parti, toplumsal sorunların kaynağını göçmenlere ve mültecilere yükleyerek, nefret söylemini normalleştiriyor.

Ancak bu söylemlerin etkileri yalnızca göçmenlerle sınırlı değil:

 

  • Toplumsal kutuplaşma derinleşiyor, sosyal uyum zedeleniyor.
  • Demokratik değerler (eşitlik, özgürlük, insan hakları) aşındırılıyor.
  • Irkçı şiddet ve ayrımcılık, yalnızca göçmenleri değil, tüm toplumu hedef alıyor.,

 

Avrupa’da benzer eğilimler Fransa’da Ulusal Birlik (RN), Hollanda’da Özgürlük Partisi (PVV) ve İtalya’da Lig Partisi gibi oluşumlarda da görülüyor. Bu partiler, sınırların militarizasyonunu, göçmenlerin insanlık dışı muameleyle geri itilmesini ve sığınma haklarının gaspını meşrulaştırmaya çalışıyor. Bu partilerin yükselişi, Avrupa'nın siyasi ikliminde önemli değişimlere yol açıyor ve merkez partileri de politikalarını sertleştirmeye zorluyor.

Göçmen Düşmanlığı Hepimizin Sorunu!

AfD’nin ve benzer partilerin politikaları, “öteki”ni hedef alarak toplumsal barışı yok ediyor. Göçmenlerin maruz kaldığı bu saldırılar, aynı zamanda:

 

  • İşçi haklarının zayıflatılmasına,
  • Kadın ve LGBTQ+ mücadelesinin geriletilmesine,
  • Sendikal ve akademik özgürlüklerin baskılanmasına zemin hazırlıyor.

 

AfD’nin oy artışında sosyal medyada yayılan dezenformasyon kampanyaları ve genç seçmenler arasında yükselen umutsuzluk önemli rol oynadı. Ancak bu durum, merkez partilerin göçmen hakları konusunda taviz vermesine ve insan hakları ihlallerine sessiz kalmasına da işaret ediyor.

PangeaKolektif’ten Çağrı: Ortak Mücadele ve Sınır Tanımayan Dayanışma!

Bizler, PangeaKolektif olarak, ırkçılığın ve sağın yükselişinin ancak sınıfsal dayanışmayla durdurulabileceğine inanıyoruz. Bugün Almanya’da, yarın tüm Avrupa’da insan onurunu savunmak için:

 

  1. Göçmen öz örgütlenmelerini güçlendirmeli, yerel ve uluslararası ağlarla iş birliği yapmalıyız.
  2. Irkçı söylemleri ve nefret suçlarını belgelemeli, ırkçılığa, faşizme karşı örgütlenmeliyiz.
  3. Sendikalar, göçmen dayanışma kolektifler, anti-faşist örgütler ve siyasi partiler kadın örgütleri, LGBTQ+ grupları ve akademisyenlerle ortak platformlar oluşturmalıyız.
  4. Sanatçıları, ırkçılık karşıtı kampanyalara aktif olarak dahil etmeliyiz.

 

Avrupa’nın sınırlarında yaşamları pazarlık konusu edilen mültecilerin sesi olmak, hepimizin sorumluluğu. Unutmayalım: Irkçılığa karşı susmak, faşizmin yükselmesi karşısında bizi güçsüz kılar!

 

Yaşasın Eşitlik, Özgürlük ve Sınır Tanımayan Dayanışma! 

Irkçılığa ve Faşizme Karşı Omuz Omuza!

 

PangeaKolektif

24.02.2025