Ana içeriğe atla
Görsel
BABAN_ALI_1

Şengal’de İŞİD’e karşı direndi, İsviçre’de sınır dışı tehdidiyle karşı karşıya

Şengal’de IŞİD’e karşı savaşırken ağır yaralanan ve 9 yılı aşkın bir süredir İsviçre’de yaşayan Baban Ali İbrahim’in iltica başvurusu reddedildi. İsviçre’de sınır dışı edilme riskiyle yaşayan İbrahim, 14 Mayıs’ta gözaltına alındıktan sonra Zürih Havalimanı’ndaki geri gönderme merkezine sevk edilerek 10 gün boyunca burada tutuklu kaldı. Sivil toplum örgütlerinin dayanışmasıyla oluşan kamuoyu sayesinde serbest kalan İbrahim, devletin kendisi ve benzer durumda olanlara adil yaklaşım göstermesi çağrısında bulundu.

 

“İnsanlık için savaştım”

 

1991’de Güney Kürdistan’ın Süleymaniye kentinde doğan Baban Ali İbrahim, 2015 yılında IŞİD’in Şengal’e yönelik saldırılarında YPG öncülüğündeki taburla çatışmalara katıldı. O dönem birçok silahlı gücün bölgeden çekildiğini, sivillerin ise ölümle baş başa bırakıldığını aktaran İbrahim, mücadeleye vicdani bir sorumlulukla dahil olduğunu söyledi. İbram sözlerine şöyle devam etti, “Kadınlar ve çocuklar gözümüzün önünde öldürülüyordu. O an insanlık dediğimiz şeyi ya savunacaktık ya da yok sayacaktık. Ben sessiz kalamazdım.”

 

Ağır yaralanma sonrası İsviçre’ye geldi

 

Çatışmaların yoğunlaştığı süreçte ağır yaralanan Baban Ali İbrahim, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle 2016 yılında İsviçre’ye tedavi amaçlı geldi. Dokuz yılı aşkın süredir ülkede yaşayan İbrahim, tıbbi anlamda birçok destek aldığını ancak psikolojik olarak savaşın etkilerinden hiç çıkamadığını belirterek, “Savaş bitti deniyor ama bende bitmedi. Yaralar sadece bedenime değil, ruhuma da açıldı. Kamp sürecinde de bu psikoloji daha da ağırlaştı” dedi.

 

2019’da ilk ret, 2025’te gözaltı ve tutukluluk

 

2019 yılında İsviçre makamlarından iltica başvurusuna ret alan İbrahim, 14 Mayıs 2025’te Aarau Kantonu’na bağlı Lenzburg kentinde gözaltına alındı. Ardından Zürih Havalimanı’ndaki geri gönderme merkezine sevk edildi ve burada 10 gün boyunca tutuklu kaldı. İbrahim bu süreci “yeniden ölüm korkusuyla yüzleşme” olarak tanımlayarak şöyle konuştu, “En çok korktuğum şey Irak’a geri gönderilmekti. Özellikle sağlık açısından orası benim için çok tehlikeli. Oraya dönmek ölüm demek.”

 

Sınır dışı tehdidi psikolojisini derinleştirdi

 

İsviçre’deki sağlık sisteminin bugüne dek kendisine iyi bir tedavi sunduğunu belirten İbrahim, buna rağmen sınır dışı edilme olasılığının büyük bir ruhsal yük oluşturduğunu söyledi. Bu tehdidin, savaşın bıraktığı psikolojik tahribatı daha da ağırlaştırdığını vurgulayarak, “Buraya iyileşmek için geldim. Şimdi tekrar hayati bir tehditle yüz yüzeyim. Bu baskı savaşın psikolojisini daha da güçlendiriyor” diye konuştu.

 

“İsviçre devleti insanlığı görmeli”

 

Baban Ali İbrahim, sadece kendi davası için değil, benzer durumda olan iltica başvurusu bekleyenler için de İsviçre makamlarına seslendi. Yıllardır belirsizlik içinde yaşadıklarını, bu sürecin insan onurunu zedelediğini belirterek, “Biz insanız. Belirsizlikle yaşamak, her gün deport edilme korkusuyla uyanmak bir işkence. İsviçre devletinden adaletli ve insani bir yaklaşım bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Dayanışma için teşekkür etti

 

Baban Ali İbrahim, yaşadığı bu zorlu süreçte kendisine destek sunan tüm kurum ve kişiler ile PangeaKolektif’e teşekkür etti. Dayanışmanın, moral ve direnç açısından belirleyici olduğunu ifade etti. 

 

Röportaj: Mehmet Murat YILDIRIM

 

Foto Muhabir: Kamuran GÜN