Vallorbe Mülteci Kampında Yaşanan Sorunları Kampta Kalan Mültecilerle Konuştuk

PangeaKolektif Göçmen öz örgütlenmesi olarak Vaud kantonu sınırlarında bulunan Vallorbe mülteci kampındayız. 

 

Sözkonusu mülteci kampında kalan bazı sığınmacılar,kamp yönetiminin antidemokratik uygulamaları ve kamp çalışanları tarafından maruz bırakıldıkları kötü muamele sonucu kurumsal sosyal medya hesaplarımız üzerinden bizlere ulaşarak yaşadıkları sorunları göçmen kamuya taşımak istediler. 

 

Sığınmacılara kamp koşullarını ve kamp koşullarına bağlı olarak yaşadıkları sorunları sorduk. 

 

PangeaKolektif : Merhaba, kısaca kendinizden bahseder misiniz? 

 

İnan : Merhaba, ben İnan. En az iki senedir Avrupa’dayım. 2 sene geçmesine rağmen 3 aydır, yani bir ay Boudry’de kaldım. 2 aya yakındır Vallorbe kampında kalıyorum. Boudry’daki uygulama biraz daha normal. Ama buradaki uygulama ağır. Yani cezaevi koşullarını dayatıyor ve her gittiğimiz de iltica aşamamızı sorduğumuzda işte Dubleniniz var beklemelisiniz, dosyanızı açamayız gibisinden... biz… yani böyle buraya ekonomik amaçla da gelmedik. Sonuç itibariyle politik nedenlerden dolayı buraya başvurduk. Arkadaşlarımızdan önce duyduğumuz zaman burayı iyi gösteriyorlardı  ama sonradan yani uygulamaları aşırı derecede bozuldu. Bozulduğu için de şuan gerçekten de şöyle bir durum yaşıyoruz. Yani cezaevinden daha beter bir durumu yaşıyoruz. Hani tek değil yani bütün insanlar. Yani insanların burada psikolojisi bozuldu.İnsanlar mesela psikoloğa gitmek istiyor. 3 aydır başvuru yapmış psikolog için kesinlikle bir gün gelip bana dememişler. Hani bana diyorlar evet diyorlar bir doktordan sana randevu aldık ama götürmüyorlar ve psikolojimizin bozulmasının sebebi asıl olarak baş yönetimdir. Yeni müdürdür. Müdür'ün onlara verdiği talimatlardır. Mesela gidiyoruz yemeklerin içinde solucan çıkıyor, salatanın içinde çıkıyor. Ekmekler taş gibi mesela. Burada seni çalıştırıyorlar. Çalıştırmalarının sebebi şöyle. Yemekler kötü geliyor imza için çalışmıyorsun sadece. Yani öğleden kalan yemeği fırına atabilmek için çalışıyorsun. Hani böyle sıcak iyi yemek yiyebilmek açısından. Seni resmen kendine muhtaç ediyor. Yani ondan ziyade kırmızı kart meselesi var bir de. 5 buçuğa kadar kampa girebilirsin. 5: 31 de kampa girdiğinizde size red kart veriyorlar. Birinci red kart size uyarıdır, ikinci red kartta haftalık verdikleri, sizi muhtaç ettikleri, 21 Frank`ı size vermiyorlar. Yani sizi burada mesela örnek veriyorum, yani biz terbiye edilmiş bir toplumdan geliyoruz. Zaten biz buraya terbiye edilmeye gelmedik. Yani buraya iltica etmeye geldik. Yani sığındık. Kesinlikle burada derdimizi dile getirmeye geldik. Ama sonuç itibariyle bakıyoruz ki gerçekten bize burada cezaevinden daha beter uygulamalar dayatılıyor. 

 

PangeaKolektif : Peki sizce bu sorunlar nereden kaynaklanıyor? Kamp yönetiminin politikalarından mı yoksa daha başka nedenler de mi var? 

 

İnan : Bencede daha başka nedenleri var. Zaten bunlar her hafta toplantı alıyor. Mesela Kilis'eye gitmeyin, insanları korkutmayın (diyorlar), biz hani yabani değiliz insanları korkutalım.  Biz sonuç itibariyle buraya, hani, bir yaşam için sığındık. Yani buraya desen ekonomik nedenlerden dolayı gelmedik. Türkiye’de yaşadığımız sorunlardan dolayı; dilimizden kimliğimizden dolayı buraya sığındık. Ama bakıyoruz ki buradaki uygulamalar da aynı. 

 

Ferhat : Merhaba benim adım Ferhat. Yaklaşık 1 aydır İsviçre’deyim. İki hafta Boudry kampında kaldım. Yaklaşık 3 haftadır da Vallorbe’ da kalıyorum. Oturum başvurusu şu an askıda. Dublin’ takıldığım için şu anda Dublin sürecini bekliyorum. Geldiğimin ikinci haftası bana red, terk geldi. Çok çabuk geldi bu cevap. Hiç beklemiyorduk böyle erken gelmesini,itiraz etmişiz. Şu an itiraz sürecini bekliyoruz. Kıyaslama yapıldığında diğer kamplarla. Mesela bu kampta ilk ismim çıktığında ceza evine hoş geldin gibi bir yaklaşım vardı. Demek ki gerçekten bizden önce gelenler bu süreci bu şekilde yaşamış ki ben Kürdistan'da cezaevi süreci yaşadığım için kampın içine baktığımda, evet belli ki bu önceden cezaevi olarak kullanılmış. Duvarlar, duvarların üstündeki teller, o her yerin beton olması, çim olan hiçbir yer olmaması, sadece volta atılacak yer var. Hani içeri girdiğinde sanki böyle bir hükümlüymüşsün gibi bir atmosfer var. Yani mülteciden çok; bu mülteciler herhangi bir suç işlemeye meğilli gibi bir yaklaşımları var sanki. Yani ben öyle görüyorum. Şey.. dışarı çıktığınızda şunu yapmayın, sanki böyle daha 15 yaşında 16 yaşındaki bir çocuklarmışız gibi hergün böyle nasihatler. Buraya gelen arkadaşların çoğu zaten üniversite mezunu. Ben ikinci üniversiteyi yarıda bırakarak geldim. Hergün gelip bize nasihatler veriliyor. Zaten bunların farkındayız ama işte hergün hergün aynı şeyler, aynı nasihatler, sanki gerçekten de böyle biz uzaydan gelmişiz, insanları tanımıyormuşuz  ormandan çıkıp da insanların arasına karışıyormuşuz gibi bir hava yaratıyorlar. Kendimizi küçük düşmüş gibi görüyoruz bu yaklaşımdan. Mesela niye Vallorbe’daki kamp bir cezaevi gibi bir görüntü veriyor? O  özellikle, o atmosfer, o duvarlar, o hiçbir yerin çim olmaması çok küçük; 250 kişinin küçücük bir yer sığdırılması, odalardan 6 kişinin kalması. Bunların her biri ayrı bir problem. Mesela Boudry’de ya da diğer kamplarda böyle bir sıkıntı yokken niye özellikle bu kampta var? Vallorbe’a her gelen arkadaş önyargıyla geliyor? Ki zaten geldiğinde de o sıkıntıları görebiliyor. İki günlük ekmeği, 2 gün önce kalan bir ekmeği gelip bize verebiliyorlar. Mesela dişinde sıkıntı yaşayan bir arkadaş o ekmeği yiyemez. Bu sabah da aynı sıkıntıyı yaşadık. Yani sıkıntıları sabaha kadar anlatsak gene bitmez. Durum budur yani şu an.

 

Sinan : İsmim Sinan yaklaşık 2 buçuk aydır İsviçre’deyim. İsviçre’ye gelerek iltica etmişim. 

 

PangeaKolektif : İltica başvurusu şu anda hangi aşamada?

 

Sinan:  Askıya alındı Dublin aşaması olduğu için askıya almışlar. Kamp yönetimi yani kesinlikle insanlık dışı muameleler uyguluyorlar. Sabah saat 8 buçuk da herkesi odadan dışarıya çıkarıyorlar. 13’e kadar odalara giremiyoruz. Dışarıya çıkma saatimizde 5 buçuğa kadar. 5 buçuktan sonra kampın içine girmek zorunludur. Gelmezseniz kırmızı kart yani red kart veriyorlar. Saat 23’de de milletin hepsini, yani, mecburiyetten odalara götürüyorlar. Yani mecburiyetten, yani dışarıda kalamazsın. Bir de saat 23:10 oldu mu ışıkları kapatıyorlar. Odaları sigortasını, şalterleri indiriyorlar. Odaların elektriğini kapatıyorlar. Bir de hijyen açısından ne lavabo ne banyolar hiç hijyenik değil. Ne bir temizlik! Bir de ekstradan aylık odalardan altışar altışar (Bu arada odalar 16 kişilik) ayda bir kez 6 kişi odalardan alıyorlar. Bütün odaları temizlettiriyorlar. Bu mecburi bir haldir. Yani mecburi bir durumdur. Temizliği yapmazsan red kart veriyorlar. O haftalık maaşını alamıyorsun. Yani sözde verdikleri 21 Frank`ı. 

 

Yılmaz : Merhaba ben de Yılmaz Çevik Türkiye'den İsviçre'ye geldim. 9 Haziran 2022 tarihinde. Yaklaşık 45 gün Neuchâtel’in Boudry kampında kaldım. 45 gün sonra Lozan'ın Vallorbe Kasabasına, bir kampa verdiler. Şu an o kampta sürecimi bekliyorum. Kaç defa sormama rağmen hala bekleyeceksiniz, daha bir netice yok denildi. Burda gerçekten hijyenden bahsetmek çok zor, çünkü çok zor şartlarda yaşıyoruz. 4 aile bir odada kalıyoruz. 4’erli ranzalardan 16 kişilik odalar var. Biz 13 kişi kalıyoruz. İnanın; sabah kalktığımızda hani insanların ağız kokusundan, nefesinden dolayı acayip pis kokuyor odalar. Çocuklar için de kesinlikle çok zor,ne bir oyun alanı var, ne bi yani bir aktiviteleri var, çok zor yani. 

 

PangeaKolektif : Peki sağlık hizmetlerine erişim imkanlarınız nasıl?

 

Yılmaz : Belirli saatleri var? 8'den 10 buçuğa kadar, 12’den de 14'e kadar galiba. Hemşire'ye gidiyorsun. Yani eğer bir ağır şeyin yoksa hemşire sana verdiği bir kaç ilaçla işini görebiliyorsan... Eğer ağır olursa sana bir randevu ayarlayacağız diyorlar. Artık bir gün iki gün sonra bir doktor randevusu alabiliyorlar. 

 

PangeaKolektif : Kamp güvenlik görevlileri tarafından şiddet, hakaret veya kötü muamele olarak değerlendirebilecek uygulamalara maruz kaldınız mı? 

 

Yılmaz : Evet yani içeri girip çıkışlardaki aramalarda olsun, odaların kontrollerinde olsun dışarı çıkarken ki muamele olsun… dışarı çıkmak istiyorsunuz, belki aciliyetin  var. 1 saat adamın içerideki arkadaşlarıyla konuşmasını bitirmesini bekliyorsun. İçeri geri girerken ki aramalarda da sanki bir cezaevine girer gibi üst aramaları yapılıyor, kiminin de elbisesi çıkarılıyor. Yani çok zor şartlar var. Güvenlik konusunda. 

 

PangeaKolektif : Aynı zamanda kampta bir sanıyorum çalışma rejimi de söz konusu.Bununla ilgili problemler olduğunu düşünüyor musunuz? 

 

Yılmaz : Kesinlikle düşünüyorum. 10 gün çalış, 10 kere mutfakta çalışacaksın yani. Yani yemek dağıtacaksın ya mutfağı temizleyeceksin. 10 imza topladığın anda yeni bir gün dışarıda çalıştırıyorlar, sanırım 30 frank alıyorlar o da saatliği 1.70 Frank’a falan denk geliyor. İnsanların emeklerini sömürüyorlar.

3 çocuğum var. Biri 7 aylık, biri iki buçuk yaşında, biri 6 yaşında. Eğitimden yana, 6 yaşındaki kızımın sözde okula başlaması gerekirken bir tane oda ayarlamışlar sadece oyuncaklardan başka hiçbirşey yok. Kesinlikle eğitim yok sadece orada oyun oynayabiliyorlar. Zaman geçirme açısında da farklı farklı milletlerden insanlar içiçe. Çocuklar birbirinin dilini anlamıyor. 

Toplamda sanırım 7-8 aileyiz. Bu kampta her biri 3-4 tane çocuğu desen,yani olmuyor. Zaman geçirmeleri olmuyor. 

 

PangeaKolektif : Peki benim sormak istediklerim bu kadar. Sizin eklemek istediğiniz başka birşey var mı?

 

Yılmaz : 50 gündür buradayım. Açık açık gözümle gördüğüm kulağımla işittiğim şeyler oldu. Misal haftada bir kamp amiri mi diyim müdürü mü diyim, SEM’in bir görevlisi mi diyim bilmiyorum. Mister Oliver insanları, hiç kimseyi dışarı çıkmasına izin vermiyor. Bahçede topluyor, birkaç tercüman eşliğinde başka başka dillere çevirip insanlara bir şeyler anlatıyor. İşte “biz kimseyi buraya zorla getirmedik” … “buradaki kurallar bu. İşine gelmeyene ben yardımcı olurum kendi memleketine gitmesi açısından. Kimseyi burada zorla tutmuyoruz” gibisinden bir şeyler anlatıyor. Dışarıda bir suç teşkil edecek birşey olsa direk işte “insanları ürkütmeyin”, “dışarıda da bu olay olmuş sizden biri olabilir” yani insanları suçlayıcı, aşağılayıcı konuşuyor. İkincisi,  benim demiştim 7 aylık çocuğum var. O mesela bronşit oldu buradan. 5 gündür hastanede daha gelmemiş. Doktorlar kesinlikle odanın sürekli havalandırılması lazım, temizlik açısından iyi bir yerde olması lazım diyor. Bunu ben Mister Oliver’a bizzat randevu alıp gittim. Derdimi anlattım. Bana dediği şey “buranın kuralları bu. İsviçre hükümeti bunu yapıyor. Siz istemiyorsanız kendi ülkenize dönebilirsiniz. İsterseniz size yardım da edebiliriz” (diyor) Ben  derdimi anlatmaya çalıştıkça en son yaptığı şey “stop stop”,  yani konuşma çık dışarı demesi. Başka da sanırım aklıma birşey gelmiyor. Daha çok şey var da aklıma gelmiyor. 

 

PangeaKolektif : Peki teşekkür ederim 

 

Yılmaz : Rica ederim.

 

13.09.2022

PangeaKolektif