Avrupa Göç Politikaları Öldürmeye Devam Ediyor: Yeni Göçmen Karşıtı Karar ve Akdeniz'de Göçmen Katliamı!
Kale Avrupası göçmen karşıtı sert politikalarıyla duvarlarını yükseltirken Akdeniz’de mülteci gemisinde 750 civarında insan ölüme terk edildi. Yunanistan makamlarının faciayla ilgili tespitlerine göre en az 568 kişi hala kayıp, 78 kişinin cesedi bulundu ve 104 kişi sağ kurtuldu.
Mülteci gemisi alabora oldu haberlerinin aslı olayın bir katliam olduğudur. “Alarm Phone/Alarm Telefonu” isimli mülteci dayanışma örgütünün internet sitesinde olayı şöyle anlatıyorlar ‘13 Haziran 2023, Yunan Sahil Güvenliği’ne 16:53’de, insanların bizi yardıma çağırması üzerine tehlikede olan bu tekneyi bildirdik. Bildirildiğine göre İtalya ve Malta da olmak üzere Yunan makamları birkaç saat önce alarma geçmişti. Dolayısıyla, Yunan ve diğer Avrupalı yetkililer bu aşırı kalabalık ve denize açılmaya elverişsiz geminin gayet iyi farkındaydılar. Bir kurtarma operasyonu başlatılmadı. 14 Haziran 2023 bugünün erken saatlerinde tekne alabora oldu.’
Bu aktarımdaki ‘kurtarma operasyonu başlatılmadı’ ifadesine dikkat çekmek isteriz. Bu olayın bir kaza değil katliam olduğunun ilanıdır. Sahil güvenlik ve Avrupa dış sınır ve sahillerini koruma ajansı FRONTEX* bu katliamın suç ortaklarıdır. 1993'ten bu yana, bildirilmeyen pek çok vakayı saymazsak, sınır ötesine atmalar, zorla geri göndermeler, bot batırmalar gibi sayısız suçun sahibi, Avrupa göçmen düşmanı ve ırkçı göç politikalarının sınırlardaki uygulayıcısı Frontex, 44 binden fazla insanın hayatına mal olmuştur. Son yaşanan göçmen karşıtı ırkçı katliam hanesine yazılabilir.
Akdeniz’i mülteci mezarlığına çeviren Avrupa ırkçı göç politikalarının uygulayıcıları arasındaki İsviçre Ekim 2021’de suç örgütü Frontex’e desteğini arttırma kararı almış ve NoFrontex referandumuna rağmen İsviçre halkının çoğunluğu desteğe evet demiştir.
Kale Avrupası göç politikalarını sertleştiriyor sığınma hakkını ortadan kaldırıyor!
Frontex, Dublin, zorla geri iade anlaşmaları, geri itmeler, işkenceler ve bot batırmalarla sınırlarına duvarlar ören Avrupa tam da bu katliamdan bir kaç gün önce ırkçı göç politikalarına yeni bir karar ekledi. İltica ve göç kurallarında anlaşmaya vardılar.
8 ve 9 Haziran tarihlerinde gerçekleşen AB içişleri bakanları toplantısının ardından AB Dönem Başkanı İsveç'in Göç Bakanı Maria Malmer Stenergard ve AB Komisyonu'nun içişlerinden sorumlu üyesi Ylva Johansson, basına açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada ‘sığınmacıları kabul etmeyen üye ülkelerin her kişi başına, ev sahipliği yapan ülkelere 20 bin Euro ödeyeceğini, yılda ilk etapta en fazla 30 bin sığınmacı kabul edileceğini, bir sığınmacının başvurusunun değerlendirilmesi için üst sınırın 6 ay olacağı aktarıldı.
Sığınma hakkının ortadan kaldırılması, göçmenlerin sınır kamplarına yığılması ve hızla “anlaşmalı” ülkelere gönderilmesi anlamına gelen bu yeni politikanın tam da üstüne düştü Akdeniz’deki cesetler.
Avrupa Kalesine karşı Dayanışmayı ve Mücadeleyi büyütelim!
Yunanlı yoldaşlarımızın çağrılarına katılıyoruz “Binleri yerinden etmeye iten emperyalist savaşların ve müdahalelerin sorumlularını unutmuyoruz. Mülteci ve göçmenlerle dayanışmayı güçlendiriyor ve baskı ve kapatma yasalarına karşı sığınma haklarının esaslı şekilde korunmasını talep ediyoruz”.
Frontex gibi suç örgütlerinin dağıtılmasını, duvarların yıkılıp ve sınırların insanlara açılmasını ve de ölümlerin sorumlularından hesap sorulmasını talep ediyoruz.
Biz göçmenler cephesinden ırkçı Avrupa göç politikalarının karşısında dayanışmayı ve sınıf mücadelesini yükseltmek gerektiğini vurguluyoruz.
İsviçre’nin birçok yerinde yapılacak eylemlere katılma çağrısında bulunuyoruz.
PangeaKolektif
* Frontex'e dair haberimizi okumak için tıklayın.