Ana içeriğe atla
Görsel
nadirulaskucuk

Politik Sığınmacı Nadir Ulaş Açlık Grevine Ara verdiğini Duyurdu! Dayanışmaya ve Mücadeleye Çağrı Yapıyor!

Türkiyeli politik sığınmacı Nadir Ulaş, geçtiğimiz günlerde paylaştığı bildiri ile İsviçre'de iltica sürecinde yaşadığı hukuksuz uygulamamaları paylaşmış ve bu hukuksuz uygulamalara son verilerek bir an önce iltica hakkının tanınması talebiyle Kanton Aargu'ya bağlı Rekingen mülteci kampında süresiz açlık grevi eylemine başlamıştı. (Haber için tıklayın)

 

Açlık grevi eylemini sürdürdüğü sırada İsviçre İnsan Hakları Dayanışma Derneği (İHDD), Rota Göçmen Öz Örgütlenmesi ve PangeaKolektif Göçmen Öz Örgütlenmesinin yaptığı ziyaret ve görüşmeler sonunda Nadir Ulaş açlık grevine ara vererek bu kurumlar ile koordinasyon halinde hak mücadelesini sürdürme ve sonuç alma kararı verdi.

 

Nadir Ulaş'ın yaptığı açıklamayı siz takipçilerimizle paylaşıyoruz:

 

Dayanışmaya, Mücadeleye çağrı!

 

İnsan hayatı değerlidir. 

 

Açlık grevine başlamama neden olan sorunlarım; sürekli ertelendi ya da görmezden gelindi. Ve bu süreç halen devam ediyor. 
 Yasal yollarla talep ettiğim her şey; bir şekilde, bürokratik engellerle ya da keyfi tutumlarla boşa düşürüldü. Sadece benim değil birçok mültecinin talepleri görmezden geliniyor, sesi duyulmuyor. Bu nedenle yaşadığım süreci sizinle paylaşmak istiyorum. 

 

Türkiye’yi neden terk etmek zorunda kaldım?

 

2014 yılında, İŞİD’in; Suriye’nin Kobane şehrinde yaptığı katliama karşı düzenlenen protesto gösterilerine katıldım. İŞİD’e karşı olan milyonlarca insan gibi bende insanları vahşice katleden, özgürlük ve demokrasi düşmanı İŞİD’e karşı çıktım sessiz kalmadım. Bu nedenden dolayı Türkiye devleti beni cezaevinde tuttu. Cezaevinden çıktıktan sonra sürekli tekrar tutuklanacağım korkusu ile yaşadım. Aynı zamanda siyasi görüşlerimden kaynaklı hem ailemin hem de benim can güvenliğim tehlike altındaydı. Bu kaygılardan kaynaklı hiç istemediğim halde; 2 çocuğumu, eşimi, ailemi ve arkadaşlarımı daha doğrusu her şeyimi geride bırakarak Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldım ve 2017 yılında İsviçre’ye sığınma talebinde başvurdum. 

 

Neden açlık grevine başladım?

 

5 yılı aşkın süredir İsviçre'deyim ve iltica sürecinin sonuçlandırılmasını bekliyorum. Yasal haklarım doğrultusunda; elimden geleni avukatım aracılığıyla gerçekleştirdim. Ya olumsuz bir dönüş aldım yada keyfi bir tutumla cevapsız bırakıldım.

 

5 yıl boyunca Aargau Kantonunda günlük 9 frankla kamplarda küçük bir odada olumsuz koşullar altında yasamak zorunda kaldım. 

 

5 yıl boyunca eşimi, 2 çocuğumu, anne ve babamı göremedim. Bir baba olarak 5 yıl çocuklarımdan ayrı kalmak artık katlanılabilir bir durum değil. 

 

5 yıllık iltica süreci beni ve ailemi özellikle de çocuklarımı psikolojik olarak çok yıprattı.

 

Bana dayatılan insanlık dışı koşulları kabul etmediğim için, haksızlığa uğradım için, başka bir seçenek bırakılmadığı için açlık grevine başladım. 17 gündür de devam ediyorum. Açlık grevine başlamamdan kaynaklı SEM sesimi duydu. Evet bir nebze de olsa güzel bir gelişme. ama ne yazık ki sabretmemi (5 yıldır zaten sabrettim), anlayış göstermemi(yani susmamı) önermiş. Bu gelişmeyi yeterli görmüyorum. 

 

Talep ediyorum!

 

Yukarıda anlattığım her şeyi daha ayrıntılı bir biçimde SEM yetkililiklerine ilettim. 
Türkiye’de cezaevinde tutulmuş olmam, bunun sonucu olarak; benim ve ailemin can güvenliğinin tehlikeye girmesi iltica talebimin kabul görmesi için yeterli değil mi? 

 

İsviçre devletinden ve SEM den bir an önce bu insanlık dışı durumu çözmesini ve oturum hakkımın bir an önce tanınmasını talep ediyorum.

 

Soruyorum?

 

Haklı talebime SEM`i ikna etmek için daha ne yapmam gerek? SEM ve bağlı kurumları halen neyi bekliyor? 

 

Talebelerim kabul edilene kadar mücadelemden vazgeçmeyeceğim. Ve haklı taleplerimi ulaşabildiğim bütün platformlarda ifade etmeye devam edeceğim. 

 

Dayanışma grubu kuruluyor.

 

17 gün boyunca benimle dayanışan bireyler ve kurumlar ile birlikte dayanışma grubu oluşturuluyor. 
Bende 17 gündür açlık grevi yaparak vermiş olduğum mücadeleyi dayanışma grubuna taşıyorum.  Bu nedenle bugün itibari ile Açlık grevine ara verdiğimi ve bireysel mücadelemi kurulan dayanışma grubu ile devam ettireceğimi ifade ediyorum. 

 

Bu vesile ile benimle aynı sürecin içinde olan haksızlığa uğrayan bütün göçmenleri, göçmen dostu kurumları; dayanışma grubuna dahil olmaya ve mücadele etmeye çağırıyorum.

 

Yaşasın dayanışma!
Yaşasın mücadelede!

 

NADİR ULAŞ
 

Dosya
Duyuru- Nadir Ulaş (338.19 KB)